Kazdağlarından Dünyaya
Neden Kalkım Çileği?
Bulunduğu coğrafi koşullara bakıldığında Kaz Dağları’nın oksijen kalitesi, dağlarının berrak suyu ve mevsimsel verimliliği göz önüne alınarak toplanan Kalkım Çileği 7 ay hasat sürecinin ardından sofralarımızdaki yerini alıyor.
Yöre halkının alın teri dökerek gerçekleştirdiği hasat çalışmalarındaki en büyük hedefleri arasında Kalkım Çileği’ni lezzetiyle dünya’nın dört bir yanında tanıtarak Çileğin Başkenti olarak anılması yer alıyor.
Üretimin başladığı andan itibaren tüketici sofrasına kadar uzanan bu yolculuğun her anında emeğin, doğallığın ve bulunan coğrafyanın nimetleriyle büyük çabalar veriliyor.
Mis Kokulu Çilekler
DOĞALLIĞIN İÇİNDEKİ ORGANİK LEZZET: KALKIM ÇİLEĞİ
Kaz Dağları’nın eteklerinde savrulan rüzgarın esintisi ve bereketli toprağın lezzetiyle buluşarak farklı renk, aroma ve kokuya kavuşan Kalkım Çileği Çanakkale’nin doğusunda bulunan Yenice ilçesinin lezzet diyarı Kalkım Beldesi’nde yetişerek lezzet dünyamızda yerini alıyor. Son yıllarda dünya ve ülke çapında en fazla ilgi duyulan meyveler arasında yer alan Kalkım Çileği doğallığı ve insan damağına bıraktığı olağanüstü lezzetiyle adından oldukça sık söz ettiriyor.
Ülkemizde çilek üretiminin %4’ünü karşılayan Kalkım’da organik olarak yetişen çileğimiz ithalat yollarıyla yurtdışında birçok ülkeye gönderiliyor. Kaz Dağları’nın toprağında lezzetle yetişen çileğimiz Agonya Ovası olarak tabir edilen bölgede kaynak sularının biriktiği göllerden elde edilen sulama sistemiyle lezzetine lezzet katıyor. Doğal bir lezzet olarak değer kazanan Kalkım Çileği ülke piyasasında ve dünya ülkelerinde gerçekleşen yoğun talebin ardından yöre halkı için yeni bir kazanç kapısı haline geliyor.
Bulunduğu coğrafi koşullara bakıldığında Kaz Dağları’nın soğuğu ve mevsimsel verimliliği göz önüne alınarak toplanan Kalkım Çileği 7 ay hasat sürecinin ardından sofralarımızdaki yerini alıyor. Yöre halkının alın teri dökerek gerçekleştirdiği hasat çalışmalarındaki en büyük hedefleri arasında Kalkım Çileği’ni lezzetiyle dünya’nın dört bir yanında tanıtarak Çileğin Başkenti olarak anılması yer alıyor. Üretimin başladığı andan itibaren tüketici sofrasına kadar uzanan bu yolculuğun her anında emeğin, doğallığın ve bulunan coğrafyanın nimetleriyle büyük çabalar veriliyor.
Kaz Dağları’nın eteklerinde toprağın bereketiyle tadına tat katan Kalkım Çileği toprakta başlayan üretim serüvenine alın teri ile verilen emeği de ekleyerek hasat sürecinin ardından işlenmesiyle katkısız bir biçimde kahvaltı sofralarımızda çilek reçeli olarak yerini alıyor. Reçel üretiminin dışında piyasada oldukça yoğun talep gören Kalkım Çileği günlük 100 – 150 ton üretimle tüm kategorilerde zirvedeki yerini almaya devam ediyor.
Sizlerde paylaştığımız bu özel üretim yolculuğunda bildiğiniz çilek tadını unutturarak lezzete kavuşturan bu doğal lezzet ile buluşabilirsiniz.